Veysel Sevinç

Veysel Sevinç


Parlamenter sistem bakın ne yapmış?

22 Mart 2017 - 18:09

Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerinden uçak bile çift pilotla idare edilir, tek başlılık felakete götürür diyenlere sormak gerekir:

- Atatürk, ziraat vekilinin çekilme isteğinden dolayı İsmet İnönü'ye 1,5 ay zorunlu izin verdi mi? Verdi.

- İnönü Cumhurbaşkanı sıfatıyla Şükrü Saraçoğlu yerine başvekil atadığı Recep Peker ile anlaşmazlıklar yaşadı mı? Yaşadı.

- Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ile Başbakan Süleyman Demirel arasında TSK’ya Kara Kuvvetleri Komutanı atanması konusunda kriz çıktı mı? Çıktı.

- Darbeyle Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren ile Turgut Özal arasında kabine kurmadan dolayı sorunlar yaşandı mı? Yaşandı.

- Cumhurbaşkanı olduktan sonra Özal ile parti genel başkanlığını ve başbakanlığını bıraktığı Yıldırım Akbulut arasında sorunlar çıktı mı? Çıktı. Yıldırım Akbulut başbakanlık görevinin sona ermesinden sonra bunu itiraf etti mi? Etti.

- Özal, Akbulut'tan sonra göreve gelen Mesut Yılmaz için ''en büyük pişmanlığım'' dedi mi? Dedi. Mesut Yılmaz: ''Erken seçime gideceğim.'' tehditlerinde bulunup kendi sonunu getirdi mi? Getirdi.

- Aynı sorunlar Özal ile Demirel arasında da yaşandı mı? Yaşandı. Demirel: “Ben Çankaya’ya çıkmam, Çankaya aşağı iner. Özal’dan görev almam.” dedi mi? Dedi.

- Aynı sorunlar Demirel-Çiller-Erbakan döneminde de yaşandı mı? Yaşandı.

- Ahmet Necdet Sezer ve Ecevit arasındaki anayasa kitapçığı fırlatmaya kadar varan sorunlar gecelik faizlerle milletin anasını ağlattı mı? Ağlattı.

- Aynı sorunlar Sezer ve Erdoğan arasında da yaşandı mı? Yaşandı. Bay istemezükçü Sezer ülke sorunlarına tek bir çözüm bulabildi mi? Bulamadı.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Davutoğlu arasında da sorun yaşandı mı peki? Yaşandı.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım arasında yaşanır mı peki? Binali Yıldırım gelmiş geçmiş en delikanlı başbakanlardan biri olsa da, nefsini ayaklar altına alsa da,  ülkenin geleceği için başbakanlık koltuğuna tekme atsa da, bu sistem devam edecek olursa emin olun sorun yaşanır.

Çünkü mevcut sistem çözüm değil, sorun üretmek üzerine kurulu.

Parlamenter sistem Türkiye'nin sosyolojik yapısına ters. Yapısına ters olduğu için de bir türlü dikiş tutmadı. Dikiş tutmadığı için de daima siyasi ve ekonomik krizler yaşandı. Bu istikrarsız yapının sonucu da darbelere yol açtı. 

Oysa bir yönetim sistemi gerçekleştirilirken, o ülkenin sosyo-kültürel yapısı da göz önüne alınmalı.

Ve tarih şunu çok iyi gösterdi ki; Türkiye artık çift başlılığı kaldırmıyor.  

Özetle; değişen bir yönetim sistemidir. Kimse felaket tellalığına soyunmamalı.

Çözüm mü?

Belli:

Nihai kararı verecek olan millete güveneceksiniz.

Güvenmeyi öğreneceksiniz.

***

Gündemi sıkça meşgul eden Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç mevzularına gelince…

Önce çıkıp yüksek sesle bir Evet desinler de ondan sonra gündemde kalmaya baksınlar.

Yok Hayır diyecekseler, mertçe çıkıp onu da söylesinler.

Millet saflarını bilsin en azından.

***

Milletvekillerine, il, ilçe ve belediye başkanlarına kızıp referandumda çekimser davrananlar, kararsız olanlar da şunu bilmeli.

Bu seçim; ülkenin ve milletin bekasının seçimidir.

Bu gün koltuklarda gördüğünüz bir çok insan, olası genel veya yerel seçimlerde,  kongrelerde görevlerini tamamlayıp siyasetten silinip gidecekler. ( Hakkedenler için söylüyorum.)

Ancak bu referandumun sonucu; çocuklarımıza, torunlarımıza kadar etki edecek.

Özetle şahıslara takılmanın zamanı değil şimdi.

16 Nisan’dan sonra herkes zaten eteğindeki taşları dökecektir.

***

Zararda olanlar:

-Evet’i Evet’çilerin, Hayır’ı Hayır’cıların yoğun bölgede anlatanlar. ( O bölgelere gereğinden fazla ağırlık verenler.)

-Referandum gibi önemli bir seçim üzerinden kişisel kaprislere boğanlar, tribüne ve kendine oynayanlar.

-Bölgesinde demografik yapıyı, ihtiyaçları belirlemeden konuya havuza dalar gibi dalanlar.  

-Sistemi öğrenmeden öğretmeye kalkanlar.

Hepsi ciddi anlamda zarar veriyorlar. Hem kendilerine, hem partilerine…

YORUMLAR

  • 0 Yorum