Veysel Sevinç

Veysel Sevinç


İzmir, Çav Bella densizliği, FETÖ ve siyaset!

22 Mayıs 2020 - 23:08

Kimliği belirsiz kişilerce merkezi sistemle ezan okunan bazı camilerin frekansına korsan bir şekilde müdahil olunarak cami hoparlörlerinden İtalyan partizan marşı olarak bilinen Çav Bella'nın çalınmış olması...

Bir gün ardından aynı densizlikle Selda Bağcan türküsünün çalınması...

İzmir’de derin bir provokasyonun da göstergesi olmuştur.

***

Yapılan bu provokasyonu İzmir insanına mal etmemek gerekir.

Burada asıl ince detay, bu aşağılık eyleme hangi siyasi figürlerin “magazinsel” bir olaymış gibi, dalga geçerek veya konuya Fransız kalarak olan yaklaşımında gizlidir. 

15 Temmuz’da selalardan rahatsız olan kitle ile minarelerde çalınan Çav Bella marşına sevinen kitle aynı familyanın ürünüdür, aynı hadsiz ve aynı alçak grupların üyesidir. 

Hassasiyetinden ve erken müdahalesinden dolayı buradan İzmir Cumhuriyet Başsavcısını kutluyorum. 

***

Siyaset yapan herkesin üslubuna, paylaşımlarına dikkat etmesi gerekiyor.

İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan insanların özellikle bu tür süreçlerde attıkları her adım kentte ters etki yaratabilir.

Siyaseti, “sosyal medyayı fütursuzca kullanma hakkı” diye algılayanların siyasi hayatı da zaten çok uzun sürmüyor.

Bir suçun işlenmesi kadar, o suç unsurunun paylaşılması, duyurulması ve konuyla ilgili gösterilen tavır da çok önemlidir. 

Bunu minarelerden yankılanan “Çav Bella” marşını sosyal medyada paylaşan hanımefendi de görmüş olduk.

***

İzmir’deki bu olaya bakınca, hiç kuşkusuz bir dönem kentte vaizlik yapmış FETÖ Elebaşı Fethullah Gülen’i ve kendisine hala biat eden kripto unsurlarını da düşünmek gerekir.

Her toplumsal kışkırtıcı olayın faili olmayı kendine ilke edinmiş bu hain topluluğun kalıntılarında, toplumu tekrar kaotik bir ortama sürükleme isteğinin daim olduğu unutulmamalı, önlemler alınırken bu doğrultuda hareket edilmelidir. 

Bunu Gezi Parkı olaylarında da gördük.

15 Temmuz’da milletin üzerine kurşun yağdıran, milletin üzerinden jetler uçuran, milletin temsil edildiği Meclis’e, Cumhurbaşkanlığı Külliye’sine bombalar atan bu hain güruhtan, her türlü provokasyon beklenir.

İçinde bulunduğumuz bu süreçte vatandaşlarımızın daha sağduyulu olmasında da fayda vardır.

Zira bu densizliği yapanların en büyük amacı, toplumun sağduyu refleksini kırarak kaotik bir ortam oluşturmaktır.

Avuçlarını ovuşturmayı bekleyen karanlık bir çok elin, ezana, kutsallarımıza saldırmasına millet olarak asla izin vermeyiz. 

Ama her şeyde olduğu gibi önce hukuk onların cezasını verecek.

***

Sayın Tunç Soyer’e de bir çağrım olacak.

Evet çok iyi dans ediyorsunuz.

Evet entellektüel bir görünüm veriyorsunuz.

Evet yüzünüzden uzlaştırıcı bir yüz ifadesi her zaman mevcut.

Ama konu kutsallarımız olunca lütfen biraz sesiniz gür çıksın.

İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanısınız, bu tür densizliklere herkesten önce siz tepki vermelisiniz. 

***

ALKIŞLAR SAYIN SOYLU'YA...

İzmir'deki bu densizliğe en güzel cevap İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'dan geldi:

Bakan Soylu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Böyle bir ahlaksızlık beklenmez. Böyle bir inançsızlık beklenmez. Böyle bir dine karşıtlık beklenmez. Ramazan ayında, milletin bu konudaki duygularına, düşüncelerine, inancına saldırı beklenmez. Beklenmez yani, bunu böyle söylemek gerekir ama biz birçok şeyin hakkından geldik, bunun da hakkından geliriz. Buluruz yani. Buluruz, ona o caminin dibinde de ezanı dinletiriz inşallah.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum