Türkiye'nin başına gelmiş en büyük müsibet olan FETÖ'yü normalleştirmeye çalışanlara dikkat etmek gerekir.
Zira siyasi görüşü ne olursa olsun FETÖ'yle bağı olan herkes kadar, onları normalleştirmeye çalışanların da eline 15 Temmuz'da dökülen şehit kanı yapışmıştır.
Onları maddi ve manevi fonlayanların hepsi sınavda şifre çalmış kadar, insanların zekatını kendi zevk ve sefasına harcamış kadar, özel hayatlara müdahale etmiş kadar günaha batmıştır.
Onları masum görmeye çalışan her kim varsa; 40 yıl boyunca bu ülke vatandaşının hakkını gasp etmiş, hırsızlığın dibine batmıştır.
Onlara karşı ''ya bir gün devir döner'' diye susanlar da her kim olursa olsun, dilsiz şeytanlardan farkı kalmamıştır.
FETÖ'yü mağduriyet edebiyatıyla soslayıp, yaptıkları işgal girişimini unutturmaya çalışan siyasetçi, bürokrat, akademisyen, yazar, çizer her kim varsa; lamsız cimsiz bunların hepsi de birer vatan hainidir.
***
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tek patron ''millet'' derken şaka yapmıyordu.
Bu asil millet meydanlarda kahramanlık yaparken de orta oyunu oynamıyordu.
Dökülen kanlar da salçadan ibaret değildi. Şehit kanıydı.
Her birinin kardeşi, annesi, babası, eşi, çocuğu, bakmakla yükümlü olduğu birer ailesi vardı.
Bu nedenle yaşananları normalleştirenler ülkenin hiç bir alanında hoş görülmemeli...
Geçmişten bu güne, bizler bu ihanet şebekesinin pisliklerini bedel ödeye ödeye bas bas bağırırken; karakter yoksunu ekipleriyle beraber korkusundan Fetullah denen iblisi ağzına bile almayanlar, bugün sahte kahramanlıklarıyla meydanlarda dolaşmamalı.
Kendinden menkul fikirlerini süsleyip topluma sunma zemini bulamamalı...
Özellikle 17/25 Aralık kumpasından sonra kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde kimler FETÖ'cü firmalarla çalışmış, kimler himmet dosyasında yer almış, kimler 15 Temmuz öncesi onları kollamaya kalkışmış, kimler bu haninlerle gönül birlikteliğini devam ettirmişse, bunun hesabı mutlaka sorulmalı.
Devletin ve milletin hafızasını kendi balık hafızasıyla karıştıranlar Pensilvanya menşeli haşhaş dolu konservelerle beslenedursa da, 40 yıllık bir ihanet şebekesine 4 saatte şamarı indiren bu millet; olası bir durumda mutlaka tekrar onların tepesine balyoz olup çöküverecektir.
Ancak burada aslolan siyasi bir takım uzantılarının da bertaraf edilmesi...
FETÖ'yle ilişkili olan her kim var ise; konforunun bozulacağından adı kadar emin olmalı.
***
15 Temmuz’dan hemen sonra FETÖ eskilerinin tv kanallarında sıkça boy göstermesi...
Dolar merkezli ekonomik darbe girişimi, Rus diplomatın FETÖ’cü bir emniyet mensubu tarafından öldürülmesi...
15 Temmuz’dan önce ve sonra hiç kullanılmayan ve FETÖ’nün uyuyan hücresi olduğunu ifade eden bazı isimlerin oluşturmuş olduğu algı...
Ana muhalefetin 7 Ağustos Yenikapı Mitingi ve 15 Temmuz ruhunu terk edişi...
İşgal girişiminin siyasi ayağının kimler olduğu konusunun toplumda merak edilişi...
Vb. konular, toplumda FETÖ’nün tekrar güçleneceği algısına yol açmaktadır.
Devlet kurumlarının bu algıyı yapanların, 15 Temmuz alçak girişimde bulunanları normalleştirenlerin üzerine daha büyük bir kararlılıkla gitmesi gerekiyor.
Yeni 15 Temmuz’ların yaşanmaması için...
Bu hain yapının yeni yaşam alanları bulmaması için...
YORUMLAR