FETÖ'nün "dili" çözüldü

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), dışarıdan birisinin duyduğunda anlayamayacağı şekilde kurguladığı ve ikiye ayrılan örgüt içi özel iletişim dili sayesinde dış dünyaya karşı güçlü bir "anlaşma, anlaşılma" bariyeri kurduğu ortaya çıktı.

FETÖ'nün "dili" çözüldü
31 Ocak 2018 - 11:30

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığınca,  Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah  Gülen'in tüm kitap ve vaazları ile yürütülen soruşturmalardan elde edilen  belgeler, mağdur, müşteki, tanık ifadeleri incelenerek "FETÖ'nün İdeolojisi"  raporu hazırlandı.

Örgütün devleti ele geçirmek amacıyla izlediği yol haritasının deşifre  edildiği 181 sayfalık raporda, Gülen'in, dini kavramlar kullanarak bir işgal için  gerekli olan insan potansiyelini elde etme ve bu potansiyel ile devleti ve  dünyayı ele geçirme yönündeki stratejileri gözler önüne serildi.
 
Tabandan tavana kadrolaşmışlar
 
Rapora göre, FETÖ elebaşı Gülen, ilk olarak çekirdek kadroyu fikirleri  doğrultusunda yetiştirdi. Daha sonra bu çekirdek kadro, aldığı ideolojik eğitim  doğrultusunda yeni elemanlar yetiştirerek örgütün bugünkü halini almasını  sağladı.
 
Özellikle dindar ve muhafazakar toplum kitlelerine mensup zeki ve  çalışkan ortaokul öğrencilerini örgüte katma hedefi güden FETÖ, bunların kamu ile  özel sektörde istihdam edilmesine önem verdi.
 
FETÖ, söz konusu öğrenciler sayesinde devlet kadrolarına sızma ve  örgütün reklamını yapma fırsatı elde etti.
 
Öncelikle hedefe alınan öğrenciler, "ikram" taktiğiyle örgütün  evlerine davet edildi. Çeşitli sosyal aktivitelere çağrılan, eksiklikleri  giderilen ve maddi yardım yapılan öğrenciler, örgütün maddi boyunduruğu altına  alındı, manevi anlamda borçlandırıldı.
 
İkram aşamasında öğrenciler hakkında bilgi toplayan örgüt  yöneticileri, daha sonra beyin yıkama aşamasına geçti.
 
Ders çalışma bahanesiyle Işık evlerine çağırılan öğrencilere örgüt  ideolojisi empoze edildi.
 
Ayrıca öğrencilere örgütün kanatları altında olduklarından kendilerine  devlette ya da özel sektörde iş imkanı sağlanacağı ve asla mağdur edilmeyecekleri  gibi vaatlerde bulunuldu.
 
Öğrenciler, örgüte katılmalarının ardından geçen 5-10 yıllık sürenin  sonunda "militan" kimliğinin inşası aşamasına alındı.
 
Bu evlerde yetişen erkekler, aynı eğitimlerden geçen kadınlarla  evlendirilerek örgütsel bağların pekiştirilmesi amaçlandı. Bu sayede örgüt,  kalıcı taban oluşturup birbirlerine sıkıca bağlı bir topluluk üretti.
 
Gizlilik içerisinde hareket ettiler
 
Raporda Gülen'in, örgüt elemanlarının deşifre olmadan temkinli hareket  etmeleri konusuna verdiği önem şöyle anlatıldı:
 
"DHKP-C, PKK gibi terör örgütlerinin neyi savunduğu, niyetleri,  hedefleri, bunlara ne şekilde ulaşılacağı açıkça bellidir ama bir terör eyleminin  ne zaman, ne şekilde, nereye karşı yapılacağı gizlidir. Ancak klasik terör  örgütlerinin aksine FETÖ'de bu niyetlerin ve hedeflerin de gizlilik perdesiyle  örtülmesine gerek duyulmuş, niyetlerin ve hedeflerin açıkça deklare edilmesi  yerine geliştirilen özel bir iletişim diliyle gizlenmesi yoluna gidilmiştir.  FETÖ'yü klasik terör örgütlerinden ayıran ve gizliliği sadece kullanışlı bir araç  olmaktan çıkarıp ideolojisinin ayrılmaz bir parçası haline getiren, işte bu  anlayıştır. Bu yüzden FETÖ'de gizlilik, stratejinin ötesinde hedeflere nasıl  ulaşılacağını gösteren bir ilkedir."
 
FETÖ elebaşı Gülen'in özel iletişim diliyle dolaylı olarak ifade  ettiği gerçek niyeti, raporda, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm anayasal  kurumlarını ele geçirmek, devleti, toplumu ve fertleri ideolojisi doğrultusunda  yeniden dizayn ederek oligarşik (aristokratik) özellikler taşıyan bir zümre  eliyle yönetmek" olarak yer aldı.
 
Rapora göre, bu amaçla yapılan yasa dışı faaliyetler, örgüt içerisinde  kopuşlar olabileceğinden mensuplarından büyük bir titizlikle ve elemanların  statülerine göre gizlendi.
 
Bir sanık veya müştekinin ifadesinde Fetullah Gülen'in kendilerine  "Bir gün bana Ankara'da bin evimiz olduğunu söyleyin, devletin paçasından şöyle  bir tutacağım, devlet uyandığında yapacağı hiçbir şey kalmayacak." dediğine de  yer verilen raporda, ilkokul mezunu olan Gülen'in bu sözlerinin, toplum  mühendislerine bile taş çıkartacak tutumla devleti ele geçirme hırsının ne kadar  yoğun olduğunu ortaya koyduğuna dikkati çekildi.
 
FETÖ'nün özel dili
 
Raporda yapılan tespitlere göre FETÖ, örgüt mensuplarının  söylediklerini gizlemek için özel bir iletişim dili geliştirdi. Elemanlarının  kimliklerini gizlemek için onlara kod isim veren FETÖ, gizliliği bir yaşam biçimi  haline getirdi.
 
Örgüt içi özel iletişim dili, dışarıdan birisinin duyduğunda  anlayamayacağı şekilde kurgulandı. Özel iletişim dili, dilsel ve dinsel olmak  üzere ikiye ayrıldı.
 
Kendi içerisinde de "anlaşılmayan dil" ve "örgüt jargonu" olmak üzere  ikiye ayrılan dilsel özel iletişim dili, Gülen'in sadece örgüt üyelerinin  anlayabildiği, yoğun olarak kullandığı dil ile günümüzde kullanılan kelimelere  yan anlamlar eklenmesiyle oluşturuldu.
 
Bunlar örgüt üyelerini kapsayan dar bir çevreye özgü yeni bir  haberleşme aracı sağlarken dış dünyaya karşı çok güçlü bir "anlaşma, anlaşılma"  bariyeri kurdu.
 
Dinsel özel iletişim dili de yine kendi içerisinde "çift anlamlı dini  terimler" ve "istismar etme amacıyla gerçek anlamında kullanılan dini kavramlar"  olmak üzere ikiye ayrıldı.
 
Çift anlamlı dini terimler dili, dini terimlere ikinci bir anlam  verilerek örgütün dünyaya bakışını anlatmak amacıyla kullanıldı. Dini terimlerin  örgütsel anlamını ise örgüt elebaşı Fetullah Gülen üretti.
 
İstismar etme amacıyla gerçek anlamında kullanılan dini kavramlara ise  dinin istismar aracı olarak kullanılacağı zamanlarda başvuruldu.
 
Dinin ümit ve korku, ödül ve ceza ile ilgili kısımları, adanmış  peygamber ve sahabe hayatlarının anlatımında kullanılan bu dil sayesinde, FETÖ  mensuplarının daima zinde olması, moral ve motivasyonunun sağlanması ve  adanmışlık ruhunun artırılması amaçlandı.
 
Raporda, FETÖ'nün özel iletişim dilindeki dini terimler ile gizlenen  karşılıkları şöyle sıralandı:
 
"Birinci aşama, FETÖ'ye taban oluşturmak (iman), ikinci aşama,  devletin tüm birimlerine sızarak kontrolü ele almak ve toplumun tüm köşe  taşlarını tutmak (hayat), üçüncü aşama, ele geçirme süreci tamamlandıktan sonra  devleti, toplumu ve fertleri FETÖ'nün ideolojisi doğrultusunda yeniden dizayn  etmek (şeriat) olarak kodlanmıştır.
 
Örgüte eleman kazandırmak ve sayısal olarak insan kaynaklarını  güçlendirmek, irşad ve tebliğ vazifesi, 'Emri bil maruf nehyi anil münker' ile  kodlanmıştır.
 
Örgüte kazandırılan elemanı her şeyinden faydalanılan bir mutanta  (mankurta) dönüştürmek, büyük cihad olarak kodlanmıştır.
 
Örgüt mensuplarınca, verilen hiçbir emri sorgulamamak ve üstlere  mutlak itaat etmek, istişare, meşveret, ulul emre itaat olarak kodlanmıştır.  (Zümre egemenliğinin tesis edilebilmesi için örgüt içi kast sisteminin  kurulmasını sağlamaktadır.)
 
Gizli ve görünmez olmak, takiye yapmak, tedbir olarak kodlanmıştır.  Örgütçe her yere yayılmanın ön şartı olarak görülmektedir ve FETÖ'nün güçlenmesi  ve güçlü kalması için gerekli olduğuna inanılmaktadır.
 
Her yere yayılmak, her yerde olmak, 'İlayı Kelimetullah' ile  kodlanmıştır. FETÖ'nün 'İlayı Kelimetullah' anlayışı örgüt öğretilerinin her yere  ulaştırılması, her yerde temsil edilmesidir.
 
Güçlü olmak ve güçlü kalmak, Allah rızası ve 'Asrı Saadet'ten örnekler  verilerek kuvvet dengesi, muvazene olarak kodlanmıştır.
 
Oligarşik (aristokratik) bir zümre eliyle ekonomik, toplumsal ve  siyasal gücü yönetmek, Fetullah Gülen'in ideali olan bu yönetim biçiminde bahsi  geçen zümre 'Başyüceler' olarak kodlanmıştır.
 
Nihai hedeflere ulaşma amacıyla paralel vergilendirme sistemi kurmak,  himmet olarak kodlanmıştır.
 
Devletin temelli kontrol altına alınması, cihat olarak kodlanmıştır."
 
Rapordaki tespitlere göre, dini terminolojiden devşirilen kavramlarla  kendisine paralel bir sistem kuran FETÖ, yasa dışı faaliyetlerini bu sistem  üzerine inşa etti.
 
Faaliyetleri sorgulandığında ise bir anda anonimleşen örgüt,  faaliyetin örgütsel anlamını gizleyerek toplumun genelinin anladığı anlamı ön  plana çıkartma yoluna gitti.
 
Kod isim uygulaması
 
FETÖ, mensuplarını gizlemek amacıyla onlara kod isim verdi. Örgüt,  bunu yaparken yasa dışı işlerin bilinmesinin önüne geçmeyi, mensubunun  güvenliğini sağlamayı, yapılması planlanan eylemin veya yasa dışı faaliyetin  başarıyla gerçekleştirilmesini temin etmeyi, gerektiği gibi soruşturulamamayı,  arkasında az iz bırakmayı ve örgüt mensubuna yeni bir kişilik kazandırmayı  hedefledi.
 
Gizliliği bir yaşam biçimi haline getiren örgüt, elemanları arasında  haberleşme için "ByLock" ve "Eagle" gibi şifreli mesajlaşma uygulamalarını  kullandı. Ayrıca Gülen, örgüte ait sırların söylenmesini de kul hakkına eş değer  tuttu.
 
Her şeyi güçlenmek için yaptı
 
Devlet kademelerine sızarak tüm birimlerini ele geçirme stratejisi  izleyen FETÖ, elemanlarını bu plan doğrultusunda yetiştirdi.
 
Örgüt ayrıca kendi mensuplarından mühendislik, tıp, hukuk gibi yüksek  puanlar isteyen bölümleri kazananları dahi eğitim fakültelerine yönlendirerek  öğretmen olmaya teşvik etti.
 
Bu sayede öğretmenleri bir yandan kurduğu okul, dershane ve kolej gibi  kurumlarında görevlendirerek yeni öğrenciler ve örgüt mensubu adayları kazandı,  diğer yandan öğretmen- öğrenci-yeni öğretmenler-daha çok örgüt mensubu olmaya  aday öğrenciler şeklinde örgütsel bir döngü oluşturdu. (ajanslar)


YORUMLAR

  • 0 Yorum