Bahçeli'den CHP'ye çok sert sözler

MHP lideri Devlet Bahçeli, "CHP'li bazı kan sulandırıcılar, zavallı bedbahtlar sanırım fazla film izliyorlar. Manavdan aldığınız karpuzlar kabak çıktı. Hâlâ uslanmadınız. MHP'yi yönetecek iç ve dış odaklar ne olmuş ne de olacaktır" dedi.

Bahçeli'den CHP'ye çok sert sözler
15 Ocak 2019 - 11:00 - Güncelleme: 15 Ocak 2019 - 13:14

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları...

"Kavgamız zilletledir. Yarım asırlık mazimizle Türkiye'nin geleceğine talibiz. Cumhur ittifakının yaşaması hususunda sözümüz senettir" 

"Kimin ne uydurduğunun kıymeti yoktur. Gocunan varsa şu kış kıyamette gocuk giysin. İyi gelir" 

"Cumhur ittifakına laf sokanlar boşuna heves etmesin, nefes tüketmesin, duruşumuzdan bir adım geri atmayacağız."

"CHP'li bazı kan sulandırıcılar, zavallı bedbahtlar sanırım fazla film izliyorlar. Manavdan aldığınız karpuzlar kabak çıktı. Hâlâ uslanmadınız. MHP'yi yönetecek iç ve dış odaklar ne olmuş ne de olacaktır" 

 "CHP'yi kim yönetiyor bunu söyleyin, itiraf edin" 

"CHP'liler seçmen kütüklerini tanımıyorlarmış. Buradaki maksat 31 Mart'ı sabote etmektir. CHP, Yüksek Seçim Kurulunu tanımıyorsa buyursun seçime de katılmasın" 

"Biz belanın değil bekanın yaşatılmasını hedefliyoruz. Beka varoluştur"

MHP Lideri Devlet Bahçeli, belediye ittifakı konusunda, "Konuyu at pazarlığına çevirmedik, AK Parti'ninkini de yok saymadık" dedi.

"İstifasına gerek yok"

Meclis Başkanlığı için gerek ve yeter şartın milletvekili olmak olduğunu hatırlatan Bahçeli, "Gazi Meclis'e başkanlık yapmak şerefli bir görevdir ve milletvekillerinin takdir ve seçimine bağlıdır. Anayasanın 94'ncü maddesine göre TBMM'ye başkan seçiminin usul ve esasları bellidir, bilinmektedir. Yıldırım'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasından dolayı istifa etmesi gerektiğini iddia ve ifade eden siyasi partiler, eğri okla doğru hedefi vurmanın hevesindedir. Bu yanlıştır, maksatlıdır, arızalı bir tutumdur. Yıldırım taşımış olduğu onurlu görevi bizzat TBMM'den almıştır. Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı hususunda milletvekilliğinden istifasına gerek olmadığına göre, bununla bağlantılı bir görev olan TBMM Başkanlığından da istifasına lüzum yoktur. Türkiye'yi anlamsız ve sığ tartışmalarla meşgul edenler sorumsuzdur, şuursuzdur, art niyetlidir. Anayasa'nın 94'üncü maddesi yoruma müsaittir. Mezkur Anayasa maddesiyle birlikte, Siyasi Partiler Kanunu'nun 24'ncü, Mahalli İdareler Seçimi Kanunu'nun 36'ncı maddeleri dürüst ve tarafsız bir bakışla değerlendirildiğinde Sayın Yıldırım'ın istifasına yer olmayacağı açık seçik bir şekilde görülecektir. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerini sabote etme amacı taşıyan istifa polemiklerinin bir an önce sonlandırılıp asıl gündeme geçilmesi elzemdir, acildir. Bize göre Yıldırım'ın istifasına gerek yoktur" şeklinde konuştu.

"Zillet ortaklarının istismar kozları ellerinden alınsın" 

İstifa etmeliydi, etmemeliydi tartışması sürecekse, çözüm olarak TBMM İçtüzüğü'nün 14'ncü maddesinin akla ve mantığa uygun en kalıcı çözüm yolu olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:


"Bu kapsamda TBMM Başkanı Binali Yıldırım, seçim propaganda ve yasaklarının başladığı tarihten oy verme gününe kadar, Ankara dışında olduğu dönemlerde Başkanvekillerinden birisine yazıyla vekalet görevi verebilecektir. Böylece her itiraz, her suçlama, her polemik bıçak gibi kesilecektir. Yıldırım TBMM Başkanı olmasına rağmen propaganda yasaklarına doğal olarak uyacak, görevinin imkanlarını kullanamayacaktır. Biz sorunlara çözüm odaklı yaklaşıyoruz. 31 Mart 2019'da siyasi sonlarını yaşayacak zillet ortaklarının istismar kozları ellerinden alınsın istiyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi varlık ve anlamını büyük Türk milletinde bulan kutlu bir davanın adı, tarih ve kültür kökümüzün şerefli bir tecellisidir. Hareket noktamız, siyasi karar ve kavrayışımızın odağı elbette milli bekadır. Bekamızı buhrana terk edemeyiz. Milli birlik ve beraberliğimizi bozguncu emellere rehin bırakamayız. Dikkatliyiz, temkinliyiz, tedbirliyiz, şuurluyuz, inanç ve irade doluyuz. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinde elde edilmiş tarihi ve demokratik kazanımların 31 Mart 2019'da heba ve israf edilmemesini amaçlıyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tartışmaya açmak, meşruiyetini sorgulamak, yeniden bir sistem tıkanıklığını alevlendirmek için el ovuşturan, pusu kuran, punduna getirip harekete geçmeyi kurgulayan çevrelere fırsat verilmemesini hayati önemde görüyoruz. Milli bekamızı yıkmak, milli varlığımızı yakmak, milli istiklalimizi yok etmek isteyen teröristlerin ülkemizi nasıl bir badire ve belanın eşiğine sürüklediği maşeri vicdanın malumudur. Türkiye'nin huzura ulaşması, yeni hükümet sisteminin ruhuna uygun mahalli idareler yönetiminin tesisi beka düzeyinde mühim bir gaye ve gerçektir. MHP siyasi çıkar hesabı yapmıyor, yapmayacaktır. İkbal kaygılarıyla, ilkel hesaplarla, basit arzularla istikbalimizin çiğnenmesine müsaade etmeyecektir. 24 Haziran 2018'de demokratik yükselişle Türkiye'nin kaderini muhkem ve muazzez bir istikamete çeviren Cumhur İttifakı, inanıyorum ki 31 Mart 2019'da da tarih yazacak, hain senaryoları bir kez daha yırtıp atacaktır. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde hangi partinin ne kadar belediye kazanacağından daha fazla Türkiye'nin tarihi hak ve çıkarlarının geleceği belirleyici olacaktır. Partimiz bu hassasiyet ve hareketle Cumhur İttifakı'nın sandıktan başarıyla çıkacağına, zilletin kaybedeceğine inanmaktadır. Zira kötüler tarih boyunca hezimete mahkum olmuşlardır. İnanıyorum ki, zafer Türk milletine hizmet aşkıyla dolup taşan kutlu iradenin ve tarihi ittifak ruhunun olacaktır. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum