AK Parti, İzmir Büyükşehir Belediyesini neden kazanamıyor?

Veysel Sevinç

İzmir kesinlikle kimsenin kalesi değil. Demokrasini kalesidir. 

AK Parti’ye İzmir’de kaybettiren etken kendi içerisindeki gruplaşmalardır. Tek vücûd olamama sorunudur. Süreç yönetimlerinin zaafiyetidir.

Sondan başa doğru sayıyorum; Nihat Zeybekci, Binali Yıldırım ve iki dönem aday gösterilen Taha Aksoy. 

İzmir’e AK Parti tarafından kazandırılan onlarca proje ve hizmete rağmen neden Büyükşehir Belediye Başkanlığı kazanılmadı?

Neden tüm dünyada marka değeri olan bir Cumhurbaşkanına İzmir’den müjdeli haber gitmedi?

Nedeni açık ve net:

Yanlış siyasal propaganda, üzerinde çalışılmamamış olan, kısmen de yapılmamış olan söylem analizi, siyasal kampanya süreçlerinin kötü yönetimi, aday profilinin siyasal propagandasının yıllar önceden yapılmayıp adayın isminin son aylara bırakılması, bürokrasi ile olan ilişkiler, özellikle de getiriden çok götürüsü olan bazı sivil toplum kuruluşlarının meclis üyesi dayatmalarına prim verilmesi, aday-teşkilat arası uyumsuzluk gibi bir çok gerekçe sayılabilir. 

***

Gelin İzmir’e bir de şöyle bakalım. 

AK Parti tarafından farklı dönemlerde kazanılan İlçe belediyelerine dikkat çekelim. 

Aliağa, Bayındır, Buca, Bergama, Gaziemir, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Tire ve Torbalı’nın kazanılabildiği...

2004 Yerel Seçimlerinde Urla ve Seferihisar’ı ANAP’ın, Beydağ’ı DYP’nin alabildiği... 

İki yeni merkez ilçe olan Bayraklı ve Karabağlar’da yüksek oy oranına sahip olduğu...

Bir çok ilçede az farkla seçim kaybettiği yerde kimse İzmir birilerinin kalesidir dememeli. 

18-19 belediyenin kazanılabileceği bir şehirde “Büyükşehir kazanılamaz” düşüncesi mazeret üretmekten öteye hiçbir anlam ifade etmez. 

Yanlış ilçe belediye başkan adayları, geçmişteki teşkilatsal sorunlar, duygusal ilişkiler, AK CHP’li kavramı, bazı kişilerde mevcut olan dava şuursuzluğu vb sorunlar aşılırsa AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanması hiç de zor olmaz. 

-Yeter ki stratejik, bilimsel metodlarla çalışılsın. 

-Yeter ki birileri kazandırmaya çalışırken birileri kaybettirmeye çalışmasın. 

-Yeter ki İzmir’in aday göstereceği isim şimdiden belli olsun ve kentte stratejik çalışmalara başlasın. Buna yedek bir isim de eklenebilir. Sonra karşılaştırmalı analiz yapılarak hangisinin getirisi fazlaysa o isim aday gösterilir. 

-Yeter ki seçim süreçlerinde parti çalışmaları için ayrılan bütçeler farklı amaçlarla belli isimler, belli gruplar için kullanılmasın. 

-Yeter ki insanlar para karşılığı Meclis Üyesi yazılmasın.

-Yeter ki getiriden çok götürüsü olan insanlara siyaset fırsatı verilmesin. 

2024’e gidilirken...

-Yeter ki şu an Büyükşehir Belediye Meclisindeki kronik sorunlar aşılsın. AK Parti’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Meclis grupları tek vücut muhalafet ederken İzmir’de durum içler acısı... 4-5 farklı grup, çok başlılık ve daha önemlisi; var olan aidiyet sorunu... Her Büyükşehir Meclis üyesi kafasına göre basın açıklaması yapıyor. Bu ciddi bir sorun. Çok seslilik yüzünden konuların özü kenara atılıyor. Ve kimin ne dediği anlaşılmıyor. 

Ve her şeyden önemlisi yeter ki yola samimi insanlarla çıkılsın. 

AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli bir çok platformda 2024 yılında ilk müjdenin İzmir’den geleceğini söylüyor. 

Ve bunu inanarak söylüyor. 

İyi bir aday ve buna gerçekten inanan insanlarla, şu an seçimsiz bir ortamda bile tempoyla çalışan bir teşkilatla neden kazanılmasın.