Veysel Sevinç

Veysel Sevinç


Yanlış siyasi hesap duvara çarpar!

17 Eylül 2018 - 21:01

Yerel seçimlere gidilirken siyasetteki klasik yöntemler yine sahnede... 

Adamcılık hastalığı yine bir çok siyasetçide en azılı şekilde kendini göstermeye başlamış durumda...

“Şu ilçe belediye başkanı adayı benim adayım olsun. 

Şu isim şunun adamı, onun yerine benim adamım gelsin. 

Şu isimden bana hayır gelmez, bari bana yakın olan bir isim gelsin.” tarzı söylemler daha yüksek sesle konuşulmaya başlandı. 

Kendi adamları diye niteledikleri isimlerin ne olduğunu bilmeden, hangi kirli ilişkilerde isimlerinin geçtiğini bilmeden, parti büyüklerine geçmişte saydıkları küfürlerin arşivlenebileceğini bilmeden, kendileri hakkında açılan dava dosyalarının nevini bilmeden, toplumdaki karşılıklarını araştırmadan, sırf kendi adamı diye vitrine çıkartılan her insan aynı zamanda onları refere eden kişilerin altına atılan bir dinamittir. 

Her siyasetçi yol arkadaşını, bir il veya ilçe belediye başkanlığı için düşündüğü kendisine yakın isimleri vitrine çıkarmadan önce iyi tanımalı. 

Aksi halde yanlış hesap duvara toslayabiliyor! 

Aksi halde sırf yakını, adamı diye ortaya attığı adaylar kendi başını yakabiliyor. 

SİYASET ve KİBİR!

İkincisi genelde ilkini bitirir. 

Koltukların büyüsü, makamların ihtişamı ve yalakalığın verdiği rehavet siyaset adamlarının önündeki en büyük tuzaktır. 

Bu tuzaklara bakan olup, düşmeyenler de var. 

Vekil olup, parti organlarında yer alıp düşenler de...

Oysa Ankara sokakları bir döneme damga vurup, şu an bir selama muhtaç binlerce insanla dolu...

Özetle; Ankara’nın ışıltılı mekanlarında kişiliğini kaybedenlerin sonu; vaktini Balgat’ta okey masasında dördüncüyü aramakla geçiyor... 

***

HERKES İŞİNE BAKSIN!

Teşkilatta emeği çok fazla olup, görevi fazlasıyla hak ettiği halde; adaylık noktasında Genel Merkezimiz ne derse ona göre hareket ederim diyenler de var...

Teşkilat dışında STK, oda ve borsa, kamu kurum ve kuruluşu mensubu olup, asli görevlerini aksatıp, teşkilatları bölme girişiminde olduğunun farkında olmadan algılar üzerinden kampanyalar yürütenler de var...

İlkinin karşısında, ikincisinin arkasında duran kim varsa siyasetin gerçeklerini bilmiyor. 

Siyaset 24 saatte çok şeye gebedir. 

Siyasette doğmamış bebeğe don biçilmez. 

Siyasette her ağlayan bebeğe mama verilmez. 

Ve siyaset asla ticaret gibi değildir!

2 kere 2 her zaman 4 etmez.

***

Kasım’da aşklar başka olsa da…

Belediye başkan adaylarının aşkı siyasi akıbeti olup, Ekim’in sonuna kalmış durumda…

Bu süreçte ittifak söylemleri, seçim stratejilerinin yeniden karılmasına yol açabilir.

Şimdiden kartlarını açık oynayıp ‘’ben kesin adayım’’ diyenleri belki de ittifak stratejileri çarpacak.

Veya genel merkezleri…

Bu nedenle; erken yol aldığını sananlara aldanmaktansa, karda yürüyüp iz bırakmayanlara odaklanmak daha doğru olur!

YORUMLAR

  • 0 Yorum