Veysel Sevinç

Veysel Sevinç


Ülkeyi ‘’üretemeyen yalaka siyasetçilerden’’ kurtarmak gerek!

29 Mayıs 2017 - 22:06

Ne Bakanlar Kurulu, ne MYK ne de MKYK...

AK Partili tabanın tek odaklandığı isim her zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan oluyor.

Üstlendiği misyonun ağırlığında çünkü millet.

İşte bu nedenle ne olursa olsun  '' vardır mutlaka bir bildiği '' deyip geçiyor.

Bir yere kadar doğru olan da budur.

Çünkü milletin liderine olan güvenini gösteriyor bu.

Uluslararası arenadaki sorumluluğuna bakılınca da hiç kimsenin bu ülkenin Cumhurbaşkanını yalnız bırakmaya niyeti yok. Olmamalı da…

***

Ancak bu durum; teşkilatlarda, bürokraside yer almaması gereken bazı isimler için fırsat doğurabiliyor.

İşte bu noktada yanlışa yanlış demeyi bilmeli herkes.

Böyle bir ortam iyi siyasetçi ve bürokratların yetiştirilmesine de zemin hazırlar.

Yapıcı eleştirinin olmadığı yerde yalakalık kültürü doğar.

Yalakalık kültürünün olduğu yerde ise bilimsel tüm metotlar havaya uçar.

Diplomatik üslup şu an ülkenin en büyük eksikliği…

Topluma örnek olamayan bakanından, genel başkan yardımcısına, vekilinden il başkanına, belediye başkanından bürokratına,  gazetecisine, yazarına, çizerine, entellektüel bir çok kesimine…

Ciddi bir üslup ve üretkenlik eksikliği kendini gösteriyor.

Sosyal medyadaki çökmüş ruh halinin, küfür ve hakaretlerin, televizyon dünyasında toplumu germekten öteye söylem geliştiremeyenlerin artık bir yerde durması gerekiyor.

Zira tüm bu kesimler; ülkeye hizmet etmediği gibi, hizmet etme çabasında olan insanların da önünü kesebiliyor.

Liyakat ve adalet kavramına da zarar verebiliyor.

Zaten ülkedeki muhalefetin yapıcı tek bir söylemi yok. Hal böyleyken sorumluluk AK Parti'nin kadrolarına ve toplumu temsil eden, göz önünde olan herkese düşüyor.

***

Ne diyordu Sayın Cumhurbaşkanı:  "Bu millet sadece rükuda eğilir, sadece secdede diz çöker. Gençler, sakın kula kul olmayın. Makam mevki sahibi olanların önünde eğilmeyin, ister Cumhurbaşkanı olsun, ister Başbakan olsun, ister para babaları olsun. "

Kaliteli bir siyaset için işte bu doğrultuda hareket etmeli herkes.

Cumhurbaşkanının bunca yoğunluğu, bunca sorumluluğu içerisinde elbette gözünden kaçabilen noktalar olabilir.

Doğanın kanunudur bu; hiç kimse her şeye yetemez.

İşte bu noktada ülke için, millet için eleştirilmesi gereken bir konu var ise bunları mutlaka doğru bir üslup ile dile getirebilen insanlar olmalı.

Bu ülkede bakanlar, vekiller, bürokratlar, yazarlar, çizerler dedikodu ve adam kayırmacılıktan ziyade büyük projeler üzerinde çalışma yapmalı.

Tüm yükü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Başbakan Binali Yıldırım’ın sırtına bırakmamalı, kendileri de sorumluluk alabilmeli.

Bu Cumhurbaşkanına saygısızlık değil, yardımcı olmaktır. Gitmiş olduğu yolda gerçek anlamda yanında bulunmaktır, elini taşın altına koymaktır.   

Zaten geçmişe bakıldığında bu güne dek bunca sorunun temeli; fiziken Cumhurbaşkanının yanında bulunup, ruhen uzak olanlar değil miydi?

***

Bunu herkes açık bir şekilde idrak edebilmeli:

Bu aziz millet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yola çıktığı ve onu her fırsatta arkadan hançerlemeye çalışan sözde 'dava adamlarına' tercih etmediği gibi, yedi düvele karşı mücadele ederken de hiç bir zaman yalnız bırakmadı.

Hal böyleyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz İşgal Girişimi sonrası söylemiş olduğu ''patron millettir'' sözünü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadrosunda yer almaktan ve AK Partili olmaktan başka tek bir özelliği olmayan isimler de içselleştirmeli.

Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan'da Parti Genel Başkanı olur olmaz buna işaret etmişti.

Millet ile arasına mesafe kuranlara güzel bir mesaj vermişti.

Millete daha fazla gidileceğini söylemişti.

Şimdi sıra uygulamada...

Devlet, hükümet ve millet arasındaki tüm bozuk enstrümanlar, tüm sloganik konuşanlar, nefret dilini körükleyenler, proje üretemeyenler rafa kalkmalı...

Zira hiç kimsenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 16 yıllık emeklerine ve yıllarca edinilen kazanımlara zeval getirmeye hakkı yoktur.

Demokrasi, değişim ve reform da  işte tam olarak buradan başlar.

Herkes projesini de, fikirlerini de ortaya rahatça koyabilmeli… 

Bu ülkenin lideri millet ile bu denli iç içe iken;  millete tepeden bakan ne kadar siyasetçi ve bürokrat var ise hepsi gözden geçirilmeli.

Bakan, genel başkan yardımcısı, il, ilçe ve belediye başkanı…

Her kim olursa olsun.

Referansı kim olursa olsun.

Liyakatli olmayan, yalaka olan, toplumu geren, hizmet etmeyen her kim var ise; gözden geçirilmeli.

Milletin selameti için, daha güzel bir Türkiye için…

YORUMLAR

  • 0 Yorum