Veysel Sevinç

Veysel Sevinç


Siyasetçiler diline ve üslubuna dikkat etmeli!

11 Ekim 2017 - 22:52

Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika'nın hak ettiği dili kullanıyor.

Onların barbarca tutumuna karşı; tam olması gerektiği gibi cevap veriyor.

Ve bunu, ülkenin lideri olarak kendisinin yapması kadar da doğal bir durum yoktur.

Çünkü ABD bu güne dek daima karşısında cılız liderler gördü/istedi. 

Söz dinleyen, eğilip bükülen, karizmatik olmayan liderler…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, onların tüm bu alışkanlıklarını alıp başlarına çaldı.

Onlar da Türkiye’ye hükmetmenin, gelişmemiş bir ülke olmasının yolunu Recep Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye’de gördü.

Ve tüm saldırıları da bu çerçevede yürütüyor.

İlkesiz ve barbarca…

İşte bu nedenle; Cumhurbaşkanı Erdoğan en yiğit şekilde gerekeni yapıyor.

Peki ya başkaları?

***

Açık ve net söylemekte fayda var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yol arkadaşı olmakla şeref alan  bir çok ismin kullandığı üslup, gerçeklikten ve diplomasiden bir hayli uzak.

İster bakan olsun, ister genel başkan yardımcısı, ister vekil olsun, ister il, ilçe veya belediye başkanı, siyasetçiler kullandıkları dile, üsluba dikkat etmeli.

Evlerinde, iş yerlerinde veya dost meclisinde istedikleri dili, istedikleri üslubu kullanabilirler.

Ancak söz konusu diplomatik yeni krizlere sebep verecek konular olunca da susmayı, yorum yapmamayı veya tonunu ayarlamayı bilmeliler.

Zira yerel veya ulusal bir konu ile ilgili yapılacak yorumun telafisi mümkün olsa da, uluslararası bir konuyla ilgili yapılan yorumlar telafisi pek mümkün olmayabiliyor.

Ve bu tür durumlar sadece kişileri değil devletleri dahi zor durumda bırakabiliyor.

İşte bu nedenle yerel veya ulusal siyaset yapan her kim var ise; yüksek tonlu konuşmayı Cumhurbaşkanına, Dışişleri Bakanı, Büyükelçi veya konunun muhatabı olan diplomatlara bırakmalı.  

Diplomatik ahengin bozulmaması için…

Yeni krizler çıkmaması için…

***

Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu son zamanlarda yine etkin görevlerde bulunan bazı isimlerin kamuoyuna yansıyan yakışıksız söylemleri…

Bunlardan biri Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’un kendi partilisi  Sema Kırcı’ya ve partililere “Gidin Yeşilçam’da oynayın” şeklinde başlayan ve ahkam kesercesine devam eden konuşmasıydı.

Neyse ki Uğur’un uzunca ve kendi partililerini hedef alan konuşmasını bitirmek isteyen Divan Başkanı, Trabzon Milletvekili ve AK Parti Balıkesir İl Koordinatörü Muhammet Balta, “Hiç kimse kusura bakmasın. Bu partinin bir genel başkanı var. Dünya lideri var. Burada kimin hasbi, kimin hesabı olduğunu burada sizler kürsüde karar veremezsiniz. Böyle ben güçlüyüm, ben yaptım, ben kimseyi küçümsemedim. Kimse burada şunu söyleyemez. Gücü varsa çıkarım milletin önüne bağımsız, olurum o zaman söylerim ben. Hiç kimse kusura bakmasın” diyerek gereken cevabı verdi.

Bir diğeri ise Belediye Meclisi toplantısında AK Parti Grubu Başkanvekili Tülay Ömercioğlu'na "konuşma, kes, ahlaklı ol" diye hakaret eden, konuşurken kendini kaybeden Çanakkale Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Ülgür Gökhan idi.

Gökhan’ın konuşmasını videodan izlerken bir üslubun ne kadar kötü olduğuna şahitlik ettik.

Balıkesir Belediye Başkanı Edip Uğur’un da hakeza…

İkisi de üslupsuz ve fütursuz konuşmuş, ikisi de karşısındakilerin bayan olduğunu unutmuştu.

Özetle; siyaset doğru dil, üslup ve hareketlerle yapıldığı sürece değerlidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum