Veysel Sevinç

Veysel Sevinç


İzmir'de siyasi dengeler nasıl oluşacak?

06 Şubat 2017 - 15:34

Referandum süreciyle beraber İzmir'de sıkça kullanılan terimler arasına giren bir cümle belirmeye başladı.

''Peki ya sonrası?''

Özellikle Başbakan Binali Yıldırım'dan sonra İzmir'e hizmet geldiği hepimizin malumu...

Kentin artan trafiğinden tutun, çehresine işbilmez yerel yönetimler sayesinde bir kentin nasıl gerilediği de aşikar.

Hadi bu millet Türkiye genelinde ferasetiyle referandumda evet diyecek. Bundan yana endişeye mahal yoktur.

Peki ya İzmir?

İzmir'e yönelik çalışmalar ne durumda?

***

AK Parti İzmir İl Başkanlığı mini bir genel merkez denecek kadar iyi bir adrese taşındı.

Şunu biliyoruz ki; bir iktidar partisine yakışan da odur.

Ancak bir çok İzmirlinin aklına takılan bazı soru işaretleri vardır.

Bunlara da dikkat çekmek gerekir:

1) İzmir referanduma ne kadar hazır? Uzunca süre beklenen AK Parti il yönetimi kurulundaki yürütme değişikliği ne zaman gerçekleştirilecek? 

2) Son seçimlerde başarısız olan ilçeler ile ilgili bir tasarruf kullanılmadı. Bu ilçelerin referanduma katkısı ne düzeyde olacak?

3) Referandum öncesi bile ''Büyükşehir Belediye Başkanlığı'' için, kulis ve anket çalışmaları yapıldığı herkesin malumu. İzmir'de başarısız Aziz Kocaoğlu'nun karşısına nasıl bir aday çıkarılacak? 

4) Referandum sonrası olası bir genel seçimde, refarandum sonucunun İzmir'e yansıması ne olacak? Hangi vekiller gidecek, hangileri kalacak?

5) AK Parti ilçe belediyelerinde çalışan olduğu kadar çalışmayanlar da var. Ve bunların ortak bir paydada buluşmadığı da aşikar. İzmir'de yerel seçimlere gidilirken bu isimlerin alternatifleri şimdiden partide yetiştiriliyor mu? 

6) Karabağlar, Bayraklı gibi önemli ilçelere kimler belediye başkanı adayı olacak? Bu iki stratejik ilçe ile ilgili çalışmaların planlaması şimdiden yapılıyor mu? 

7) Kuzey ve Güney akslarda; CHP'nin kemik oy aldığı bazı ilçelerin 15 yıl boyunca gözardı edildiği kesin. Bu ilçelerde 15 Temmuz işgal girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'a olan teveccühün arttığı da ortada. Bu ilçelere yönelik stratejik çalışmalar yapılıyor mu? Burada halk tarafından benimsenen olası adaylar şimdiden partiye kazandırılıyor mu? 

8) İzmir hiç kuşkusuz en parlak dönemini yaşıyor. Kentten bir başbakan çıktığının herkes farkında mı? Başbakan çıkaran bir ilin seçim sonuçlarının ne denli önemli olduğunu idrak edebiliyor mu? 

Özetle 2017 yılına girilmesiyle beraber İzmir psikolojik olarak çok sorulu bir döneme de giriyor. Bu soruların cevabı hiç kuşkusuz İzmir'in 10 yılını, kaderini de belirleyecek. 

İzmir'in ne Aziz Kocaoğlu'na kasasını teslim edebilecek kadar CHP'nin ekmeğine yağ sürecek adaylara ne de vizyonsuz, popülist çalışmalarla zamana oynayanlara ihtiyacı yoktur.

İzmir CHP'nin kalesi değildir, İzmir insanı demokrattır.

İzmir'i CHP'ye teslim eden; sadece kendini düşünen siyasetçilerin işbilmezliği, gizli çekişmelere boğulanların dikkatsizliği,  bilimsel çalışmalardan uzaklığı ve iyi bir ekip ruhunun olmayışıdır.  

İZMİR'DE OLMASI GEREKENLER: 

- Referanduma sıradan bir olaymış gibi bakanların şimdiden soğuk bir duş alıp ben ne yapıyorum demesi gerekir.

- Tekrar vekil olmak için, tekrar belediye başkanı olmak için veya yönetici olmak için değil; gerçek anlamda bu refarandum için çalışılması gerekir. 

Referandumun sadece bir il başkanının, vekilllerin, ilçe başkanlarının veya yöneticilerin değil; tüm Türkiye'nin vesayetle mücadelesi olduğu, güzel bir dil ile, kırıcı ve ötekileştirici üsluptan uzak bir şekilde anlatılması gerekir. 

- Bazı isimler var ki; hükmettikleri nüfus itibariyle, çarpan etkisiyle bir çok vekilden bir çok bakandan daha etkilidir. O tür isimler, kanaat önderleri, STK temsilcileri gözardı edilmemelidir. 

Referandum çalışmasında ''hayır derseniz şu olur'' tarzı yaklaşımlar, İzmir'de tutmaz. Referandum sonucuyla beraber Türkiye'nin güçlü bir ekonomiye ve siyasi istikrara kavuşacağı üzerinde özellikle durulmalıdır. 

Sözün özü; içinde bulunulan süreç, referandum seçimlerinin yanı sıra genel ve yerel seçimlerin de masaya yatırıldığı, bol bol kulislerinin yapıldığı bir süreç. Tek dileğimiz; kaybedenin yıllarca hizmetsizlikten kaybeden İzmir'in olmayışı... 

Bununla beraber her yanına vesayet işlemiş, darbe kalıntısı mevcut anayasanın tarih olması...

YORUMLAR

  • 0 Yorum