Semih Yalçın: Kirli pazarlıklar geride kalmalı

“CHP, iktidarı rüşvet, lütuf ve ihsanla elde etme peşinde. İP de, Davutoğlu, Babacan ve CHP arasında gidip gelecek. Artık Güneş Motel benzeri pazarlık masaları kurulmamalı.”

Semih Yalçın: Kirli pazarlıklar geride kalmalı
27 Mayıs 2020 - 13:44

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edip Semih Yalçın, Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılmasıyla ilgili MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sözlerinin bir erken uyarı niteliğinde olduğunu söyledi.
Gündemdeki konuları gazetemize değerlendiren Yalçın’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:

* Siyasi partiler yasasında ne tür değişikler gündemde? Devlet Bahçeli’nin açıklamaları bu noktada neye işaret ediyor?
Siyasi partiler ve seçim yasalarında yapılacak değişikliklerin birinci adresi elbette iktidar partisi. Biz, AK Parti’nin bu hususta alacağı inisiyatife, kemal-i memnuniyetle katkıda bulunacağız. Sayın Genel Başkan’ımızın söz konusu değişikliklerle ilgili açıklaması ise milletvekilliğinin pazarlık konusu olmaması, millet temsilcilerinin siyaset simsarlarının elinde ucuz ve ahlaksız pazarlara düşmemesi, geçmişte yaşanan Güneş Motel benzeri kirli pazarlık masalarının tekrar kurulmaması ve siyasi ahlakın zedelenmemesi için bir erken uyarı olarak algılanmalıdır.

HAKLILIĞIMIZ TESCİLLENDİ
* İyi Parti’nin durumunu ve HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in iş birliği yaptıklarına dair açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim uzun zamandır dillendirdiğimiz ama İP müdiresi Akşener ve ekibi tarafından inkâr edilen gizli pazarlıklar sonunda açığa çıktı. Meral Akşener’in HDP ile Anayasa değişikliği ve gizli ittifak görüşmeleri için Nuri Okutan’ı görevlendirdiği, eski medyadan sorumlu Başkan Yardımcısı Adem Taşkaya tarafından kamuoyuna açıklandı. Böylece MHP olarak haklılığımız bir kez daha tescillendi. İP’lilerin iş birlikçi olduğu bir defa daha ortaya çıktı. Artık Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktan, milliyetçilik yapmaya kalkışmaktan vazgeçerler sanırım. İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin’de belediyelerin kazanılmasına CHP’den çok HDP ve İP sahip çıkmıştı. Ortaya çıkan tablodan, bunların Cumhur İttifak adaylarına kaybettirebilmek için çatır çatır ortaklık ettikleri anlaşılmıştı. Sırrı Süreyya Önder gibi HDP’de önemli misyonlar yüklenmiş birinin itiraflarına rağmen bu inkâr niye? Çünkü İP, bütün politikasını MHP üzerinde olumsuz algı oluşturmak üzerine bina etmiş. MHP tabanından oy tırtıklayabilmek ve milliyetçi muhafazakâr insanların tepkisini çekmemek için HDP ile iş birliğini inkâr ediyorlar. Ayrıca, İP’liler biliyorlar ki bu gerçeği itiraf ettiklerinde bundan zillet ittifakı da zarar görür. Baksanıza açıkça sosyalist olduğunu beyan eden ve milliyetçiliği aşağılayan bir densiz sanatçı parçasını (Emre Kınay) belediye başkan adayı yaptılar. Ayrıca onu adaylığa ikna edebilmek için de kılıktan kılığa girmişler.

CHP ŞİMDİDEN VEKİL PAZARI KURMAYA BAŞLADI
* İttifaklar 2023 seçimlerinde yeniden şekillenir mi?            
İP'in temel politikalarına bakınca Pensilvanya ve Okyanus ötesinden aldıkları talimat neyi gerektiriyorsa onu yapacaklarına şüphe yok. Bakmayın inkâr etmelerine, bunlar Kandil ziyareti bile yapacak tıynetteler. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partileriyle CHP arasında gidip geleceğe, iki cami arasındaki beynamazın yeni bir oyununu sahneye koyacağa benziyorlar. Hangisinde ışık ve istikbal görürlerse ona yatacaklardır. Bu arada CHP hem kafesteki kuşu kaçırmamak hem de yeni kuşlar çekmek için şimdiden yemleme operasyonlarına başladı. CHP, iktidarı da rüşvet, lütuf ve ihsanla elde etmenin planları peşinde… Bu nedenle şimdiden milletvekili pazarı kurdu. Ancak bu tür kirli pazarlıklar, ittifaktan çok ayrışma ihtimalini de beraberinde getirme ihtimal vardır.

MAKUL OLAN, CHP HİSSELERİNİN HAZİNEYE DEVRİDİR
* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatının ardından AK Parti, CHP’nin İş Bankasındaki hisselerinin hazineye devredilmesiyle ilgili çalışmalara başladı. Bu düzenlemeyle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Bu nazik bir mesele… İş Bankası kurulurken, konulan 1 milyon lira sermayenin 250 bin lirası Atatürk tarafından temin edildi. Ancak bu onun şahsi parası değil, Millî Mücadele dönemine ait bir emanetti. Söz konusu para, Hindistan’daki Müslümanların aralarında toplayıp Kurtuluş Savaşı’na destek için  gönderdikleri paradan kalan miktardı. Atatürk’ün ölümünden sonra hisseler, vasiyeti üzerine CHP’ye devredildi. Bugün artık bu sermayenin CHP tarafından yönetilmesi anlamsız. CHP’nin banka hisselerinden yararlanması ve gönderdiği 4 üye ile yönetimde de söz sahibi olması açık bir ticari faaliyettir. CHP, hisselerle önemli bir mali ayrıcalıktan mahrum olmak istemiyor. En makul ve mantıklı olan bu hisselerin hazineye devridir.

* Baro ve meslek odalarının seçim sistemlerinin değişmesi TBMM’ye gelmesi durumunda buna destek verecek misiniz?
Mevcut yetersiz ve eskimiş düzenlemeler dolayısıyla, baro ve meslek odaları Marksist ideolojik grupların tasallutu altında… Üstelik bunlar mesleki ihtiyaç ve öncelikler yerine birer siyasi parti gibi hareket ediyor. Türkiye Barolar Birliğinde delege seçimlerinin, nispi seçim sistemiyle yapılması bu düzenlemelerden biri olabilir. Bu değişiklik TBMM’ye geldiğinde hayır demeyiz.


YORUMLAR

  • 0 Yorum